Abdullah ÇAVUŞ/Bağımsız Denetçiler Derneği Başkanı
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Sermaye Şirketlerinin Denetim Kurulları kapatılmış ve bunun yerine bu şirketlerin denetimlerinin Bağımsız Denetçiler veya Bağımsız Denetim Kuruluşları tarafından yapılacağına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397, 398, 399, 400, 401, 402, 403, 404, 405 ve 406. maddelerinde anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tablolarının ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetimi düzenlendi.
Söz konusu hükümler ile bağımsız denetçinin şirket genel kurulunca seçilmesi gerektiği ve kanunda öngörülen istisnalar dışında bağımsız denetçinin seçiminin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğu hususu düzenlenmiştir.
Yapılan düzenlemeler ile; şirketlerin genel kurulunda yapılan bağımsız denetçi/denetim kuruluşu seçiminden sonra denetçinin ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile şirketin internet sitesinde ilan ettirilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Keza bağımsız denetçinin şirket genel kurulunca seçilmesi gerekirken genel kurulun bu yönde bir kararı olmaksızın doğrudan yönetim kurulu tarafından seçilmesinin ve onunla sözleşme yapılmasının kanun hükümlerine aykırılık oluşturduğu ve batıl olacağı, batıl olan sözleşmeye göre yapılan denetimin zorunlu denetim olarak geçerli kabul edilmeyeceği, dolayısıyla kanun kapsamındaki zorunlu denetimin yapılmamış olacağı hususları da hüküm altına alınmıştır.
Bağımsız Denetçinin şirketlerin genel kurullarında seçilmesine dair hükümlere uyulmaması yada hiçbir suretle bağımsız denetçi seçilmemesi durumunda zorunlu denetime tabi olan şirketler için bir takım müeyyideler getirilmiştir.
Bunlar;
1- Denetime tabi olanlar, hazırlanmış olan finansal tablolarının denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçi görüşünü ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorundadır. Bu hüküm, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu için de uygulanır. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir (TTK Md. 397/2).
2- Finansal tabloların düzenlenmemiş sayılması, bu tabloların genel kurul tarafından incelenmesi, tartışılması be ibrası söz konusu olmaz.
3- Finansal tabloların düzenlenmemiş sayılması şirketin; a- Kar dağıtmasına, b- Sermaye artırmasına, c- Sermaye azaltmasına, Engel olur.
4- Finansman sağlayan şirketlere mali tablolar sunulamaz. Bu durum kredilendirmeyi etkiler. Mali tabloları YMM ve SMMM’ler tarafından onaylanamaz.
5- Denetçi seçilmemesinden doğacak zararlardan yönetim kurulu sorumlu olur.
6- Seçilen denetçinin bağımsız denetime tabi şirketlere ait internet siteleri üzerinden duyurulmaması durumunda Türk Ticaret Kanunun 562. maddesinin 12. bendi gereği 1524. maddede öngörülen internet sitesini oluşturmayan şirketlerin yönetim organı üyeleri, yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.
7- Son olarak Ticaret Bakanlığınca Ticaret Sicil Müdürlüklerine gönderilmiş olan yazıların gereği olarak bağımsız denetim yaptırmayan firmaların ticaret sicil işlemleri yapılmamaktadır.
TTK’da, bağımsız denetime tabi olduğu halde bağımsız denetim yaptırmayan sermaye şirketlerine yönelik olarak herhangi bir idari para cezası uygulanmasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Buna karşın, Sermaye Piyasası Kanunu’na, Bankacılık Kanunu’na, Sigortacılık Kanunu’na ve Bireysel Emeklilik ve Yatırım Sistemi Kanunu’na tabi şirketlerin bağımsız denetim yaptırmamaları durumunda bunlar hakkında idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.
Bu cezalara ilişkin ilgili kanunlarda yapılmış olan düzenlemeler ise aşağıdaki gibidir.
1- Sermaye Piyasası Kanunundaki Cezalar:
Sermaye Piyasası Kanunun 103’üncü maddesinin birinci fıkrasında da bu Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket eden kişilere Kurul tarafından 20.000 TL’den 250.000 TL’ye kadar idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.
2- 5411 Sayılı Bankacılık Kanunundaki Cezalar:
5411 Sayılı Bankacılık Kanununa Tabi Şirketler 5411 sayılı Kanun’un 39’uncu maddesinin ikinci fıkrasında; Bankaların genel kurullarına sunacağı yıllık finansal raporlarının bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanmasının şart olduğu, üçüncü fıkrasında; Bankaların, düzenleyecekleri finansal raporlarını, Kurulun belirleyeceği usûl ve esaslar çerçevesinde ilgili mercilere sunmak ve ilân etmek zorunda oldukları, 146’ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde de 39’uncu maddeye aykırı davranılması hâlinde 10.000 TL’den 25.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
3- 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunundaki Cezalar:
5684 Sayılı Sigortacılık Kanununa Tabi Şirketler 5684 sayılı Kanun’un 18’inci maddesinin ikinci fıkrasında; Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin bilançolarının, kâr ve zarar cetvellerinin ve Müsteşarlıkça uygun görülecek diğer malî tablolarının bağımsız denetim kuruluşlarına denetlettirilmesi ve ilan ettirilmesinin zorunlu olduğu, 34’üncü maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendinde de 18’inci maddenin ikinci fıkrasına aykırı davranılması halinde Müsteşarlıkça 12.000 TL idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.
4- 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunundaki Cezalar:
4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununa Tabi Şirketler 4632 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinde; emeklilik şirketlerinin yıl sonu malî tablolarının bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmesinin zorunlu olduğu, emeklilik yatırım fonlarının hesap ve işlemlerinin de ayrıca yılda en az bir defa bağımsız dış denetime tabi olduğu, 22’nci maddesinin (r) bendinde de 21’inci maddede öngörülen bağımsız dış denetim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde 15.000 Türk Lirası idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır
Son olarak; Bağımsız denetime tabi olduğu halde denetimden geçmemiş finansal tablolar hükümsüz olduğundan azlık oluşturan ortak veya ortaklar bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini öne sürerek şirketin feshini mahkemeden talep edebilecektir.
Mahkemece, şirketin feshine karar verilebileceği gibi TTK’nın 531’inci maddesinde geçen “duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilme” yetkisine dayanılarak şirketin bağımsız denetim yaptırmasına da karar verilebilecektir.